
Kadim bir Siyonist Gelenek Olarak Askeri Darbe ve 15 Temmuz
Bilgin Erdoğan
13-07-2017 10:30
Kadim bir Siyonist Gelenek Olarak Askeri Darbe ve 15 Temmuz
Günlerden Cuma aylardan Temmuz
Darbenin ayak sesleri ve bir büyük teyakkuz
İdam etti halk darbeyi ve ihanet susturuldu
Firar etti hainler planları bozuldu
Bilgin Erdogan
(16 Temmuz 2016)
İnsan irade ettiği yani seçebildiği nispette değerlidir. İradesi olmayanın, insani özellikleri olmaz. Dolayısıyla iradeye yönelik dış müdahale o insanı şahsiyet sahibi birey olmaktan çıkarıp bağımlı bir sürü mensubu haline getirir. Keza bireyler için geçerli olan milletler için de geçerlidir. Dolayısıyla milli iradeyi ipotek altına almak o millete sürü muamelesi yapmak demeye gelir. Bu nedenle darbe bir insanlık suçudur. İnsan iradesine müdahale insanı, millet iradesine müdahale ise milletleri şahsiyetsizleştirir.
Halkın iradesinin üstünde tek bir irade Hakkın iradesidir. Hakk ise cüzi iradeye imkan tanır. İnsan irade eder sonra Allah irade eder. Kişi ya imanın gereği olarak ehli emanet olmayı veya nankörlüğün sonucu olarak ehli ihanet olmayı seçer. Zira insanın kaderi seçmektir. Siyasi anlamda yapılan darbe ise insanın seçme yetisine vurulan bir nevi pranga olduğundan hem bireylere hem de uluslara yönelik bir çeşit itibar suikastıdır.
Öyleyse darbeye karşı çıkmak kutlu bir direniştir. Ona karşı bir duruş sergilemek her hangi bir ideolojiye hatta dine mensup olmayı dahi gerektirmez. Sadece millet iradesine dolayısıyla onuruna saygılı olmak yeterlidir. İşte bu bağlamda tüm darbelerin panzehiri sivil itaatsizliktir.
Sivil itaatsizlik, yönetim tarafından uygulanan yasaların özüne uyarak yasalara riayet etmeme, karşı koyma anlamına gelmektedir. Böyle bir girişim olduğunda halkların yapması gereken eylem çeşidinin adıdır sivil itaatsizlik. Zira halklar kenetlenirse darbeler başarısız olur. 2002 Venezuella askeri darbesi halkın kenetlenmesi ve bir oluşuyla bertaraf edilmiştir.
Mayıs 2015’te Burundi’de yapılmaya çalışılan askeri darbe yine başarısız olmuştu. Darbe girişiminde bulunan General Ndayırukiye, "Başarısız olduğumuzu kabul ediyorum. iktidarı destekleyen askerlerin büyük direnişiyle karşılaştık" demiştir. Devlet Başkanı Nkurunziza, "Vatanseverliklerinden dolayı ordu ve polisi tebrik ediyorum. Halkımızı da gösterdikleri sabırdan dolayı kutluyorum" ifadesini kullanmıştı. Keza beşer planında halkın iradesinin üstünde irade yoktur.
Tarihe baktığımızda 31 Mart vakıasını kışkırtanlar ve Ahrar Partisi ve Prens Sabahattin ile Osmanlıda kaos meydana getirmeye çalışan İngilizler ve Yahudi lobileriydi. Zira Theodore Herzl’in II. Abdülhamid tarafından reddedilmesi özellikle Yahudi cemaatinin sultana diş bilemesine ve intikam almasına neden olmuştu. II. Abdulhamid’in tahttan indirileceğini haber veren dört kişilik heyetin başında İttihad ve Terakki’nin Emanuel Karasu isimli bir Yahudi mebusu göndermeleri dolaylı olarak senden intikamımızı aldık demekti aslında.
Amerikalı siyaset bilimci Robert Owen Paxton tarafından icad edilen “Paralel Devlet “ tanımı bu yüzyıla ait bir terim olup ‘devlet içinde devlet’ kavramından farklıdır.“ Devlet içinde devlet” yada “derin devlet” göz önündeki devletin bir nevi görünmeyen yüzüdür. Genellikle asker veya emniyet içerisindeki uzantıları ile beraber siyasi iradeyi ve hatta ekonomiyi demokratik olmayan ve gayri resmi yollarla şekillendirme faaliyetlerinde bulunan yapı ‘’derin devlet’’ olarak adlandırabileceğimiz yapıdır.
“Paralel devlet’’ ise resmi ve meşru devletin bir parçası olmamakla birlikte, devletin hakim siyasal ve toplumsal ideolojisini geliştirmek için faaliyet gösteren, çeşitli kuruluş, organizasyon, sivil toplum örgütü yada inanç gruplarından oluşan bir yapıdır. Siyaset bilimi literatüründen bakılırsa “Paralel devlet” şayet mevcut iktidara yada devlete paralel faaliyetler geliştirmesi gerekirken ona hükmetme ve onu yönlendirme gibi faaliyetler içine girerse bu tanım paralel devletten ziyade “alternatif devlet” yani gölge devlet tanımına uygun düşer.
Tarihe baktığımız zaman Katolik dünyasında Benedikten, Fransisken, Dominiken, Servites, Premonstratensien, Karmaliler, Triniteryen, Augustinciler gibi Katolik tarikatları olmakla beraber bunlar arasında Cizvit denilen tarikat tarihte teşkilâtçı her yerde ağı olan bir tarikat olması nedeniyle adeta Vatikana paralel bir potansiyel arzedince Papalık Cizvitleri 17. Yüzyılda yasaklı bir tarikat olarak ilan ettiğini biliyoruz.
Askeri darbe, kadim bir Siyonist geleneğidir. Buna siyonist takiyye diyebilmekte mümkün. Tarihte ilk askeri darbenin Tevratta I.Krallar bölümünün 16. babında M. Ö. 876 yıllarında tecrübe edildiği bilinmektedir. İsrailli bir komutan olan Zimri, İsrail’in dördüncü kralı olan Elahı öldürerek tahtına geçmiştir.
Yahudilerin kutsal metinlerinde bu askeri darbe bir tarihi vakıa olarak anlatılır. Dolayısıyla bu kadim gelenek kuşaktan kuşağa geçmiş ve iktidar için kan dökme ve darbe yapma özelliği Tevrata kadar girmiş bir hadise olarak bin yıllardan beri anılmaktadır.
Askeri darbenin kutsala fatura edilerek yapıldığını biz Yahudi geleneğinde açık bir şekilde görmekteyiz. Dolayısıyla siyasi tarihin oldukça önemli bir kısmını meşgul eden bu siyasi olgunun kökleri Yahudiler’in kutsal kitabı Tevrata dayanmaktadır.
Nasıl ki İslam’dan cihad ruhunu söküp atmak mümkün değildir zira vahiy defaatle Allah yolunda cihad etmenin gerekliginin altını çizer ve bu mücahid dediğimiz kimseler İslami tasavvurda saygın kimselerdir Yahudi tasavvurunda ise darbe yapanlar ve daha iyi yönetim için sinsice yönetimi ele geçirenler kahraman olarak addedilirler. Nitekim yukarda zikrettiğim Zimri, Kral Elah’ın yönetimini beğenmemiş ve onu önce sarhoş etmiş sonra öldürmüş ve tahtına geçmiştir.
Tevrat’ın ilgili babında geçen bu olay bin yıllardan beri iktidarı beğenmeyen ve çıkarlarını tehdit eden güçlere ilham kaynağı olmuştur. Yine Yahudi cemaati tarafından kutlanan Purim milli-dini bayramı bu bağlamda hatırlamaya değer mahiyettedir. Purim bayramı fakir ve güzel bir Yahudi kızının Pers kralı Ahaşveroş'un eşi olmayı başarıp krallığını içerden fethederek Yahudilerin özgürlüğünü kazandığını ve bu vesileyle Yahudilerin Perslerden intikam alıp binlerce Persliyi katlettiğini anlatır.
Tevratta geçen bu metinler binlerce yıldan beri Siyonistlere ilham olmakta ve bugün dünya istihbaratı bu usul ile çalışmaktadır. Osmanlıda yaşanan İttihat ve Terakki tecrübesi ve bu vesileyle II . Abdulhamid’in tahttan indirilmesinin ilham kaynağını Tevrat metinlerinde buluabilmek mümkündür. II .Abdülhamid, Theodore Herzl’in Osmanlı borçlarını ödemelerine mukabil Filistini Yahudilere satma teklifini reddedince siyosnitler İttihad ve Terakki’nin içine soktukları ajanlarıyla 31 Mart vakıasının hemen ardından II. Abdülhamidi tahttan indirmeleri bugün hemen herkesin bildiği tarihi bir gerçektir. Millet sizi azletti haberini getiren dört kişiden biri hatırlayacağımız üzere İttihad ve Terakki üyelerinden Emmanuel Karasu dur.
Mehmet Ali Birand'ın 12 Eylül Darbesini anlatan kitabında 12 Eylül darbesinin CIA vesilesiyle gerçekleştiği anlatılır., 12 Eylül Darbesi sırasında dönemin ABD Merkezi Haberalma Ajansı CIA Türkiye Masası İstasyon Şefi Paul Henze askerî müdahaleyi haber alırken, haberi ulaştıran diplomatın "[y]our boys have done it" (seninkiler yaptı/bizim çocuklar işi bitirdi) şeklindeki konuşması, 12 Eylül Darbesi içinde ABD'nin rolü konusunda tartışmalara neden olmuştur.
İran Başbakanı Muhammed Musaddık, petrolü millileştirmek istemesi üzerine,1953’de askeri darbe ile Musaddık'ın devrilmesinin sağlanarak, Şah rejiminin kurulduğunu ve bunun CIA müdahalesiyle olduğunu bugün Amerika dahi kabul etmektedir.
İtalya’da 1948 yılında Komünist Parti seçimleri kazanması sonrasında CIA’nın devreye girmesi, Haiti’de 1959’da CIA destekli bir darbe ile "Papa Doc" Duvalier ülkenin diktatörü olması, Dominik Cumhuriyeti’nde 1963’te seçimle gelen Devlet Başkanı Juan Mosch’un devrilerek, CIA’nın askeri bir yönetim kurdurması, Ekvador’da1961’de, CIA destekli askeri güçler seçimle işbaşına gelen Başkan Jose Velasco'yu istifaya zorlayarak hükümetin devrilmesi ve bugüne dönecek olursak Mısırda ilk defa halk oyuyla demokratik olarak seçilmiş Mursi’nin Amerika ve İsrail’in desteğiyle ve içerdeki selefi Nur partisininde kışkırtmasıyla Sisi hükümetinin iktidara gelmesi bu bağlamda hatırlanması gereken siyasi gerçeklerdir.
Kadim dönemlerden beri siyonistlerin ulusal menfaatleri için acımasızca milletlerin içine girerek ve hatta en hassas damarlarına kadar sızarak sinsice oynadıkları oyunları görebilmek mümkündür. Bugün kendi topraklarımızdaki çıkan fitneyi de bu şekilde okumak mümkündür.
Bir takım karanlık güçler tarafından tezgahlanan 15 Temmuz darbesi Türkiye tarihinin en bedbaht günlerinden biridir. Lakin 15 Temmuz yeniden göstermiştir ki bu millet her türlü farklılığına ve renkliliğine rağmen şartlar gerektirdiğinde yek vücud olup kenetlenebilme gücünü kaybetmiyor. Bu millet, meydanlarda Kınalı Muradlara ve onların civanmert annelerine ve tankların önüne aslanlar gibi dikilen yaşadığımız yılların Seyit Çavuşlarına yeniden tanık olabiliyor. Aslında bu bir nevi kesret içinde vahdet olma ruhudur.
Darbeye karşı kollektif direniş sergilemek içtimai bağlamda bir ahlaki vazifedir.Bu tür zamanlarda mevzu edilmesi gereken fikirsel ayrılıklar asla olmamalıdır.Fikirsel zeminde farklı olmak fikri tartışmaları beraberinde getirse de tıpkı bir boks turnuvasında belli ilke ve prensipler çerçevesinde yumruklaşan iki boksörün maç bittikten sonra dostluklarına devam ettikleri gibi millet ve hatta ümmet birlikteliğimize devam edebilmemiz gerekir. Unutmayalım ki farklılık özünde kötü olsaydı Allah herşeyi farklı farklı yaratmazdı. Ve yine unutmayalım ki parmaklarımızın ucuna kadar farklıyız lakin hepimiz tek bir canız.
- 10-04-2018 Gençlik Niçin Deizm'e yöneliyor?
- 06-04-2018 Ölmek Üzerine
- 28-03-2018 Dış Güdümlü Dindarlık!
- 20-03-2018 Hasan Celal Güzel ile Siyaset Yapmak Güzeldi
- 16-03-2018 Logoterapi ve Din
- 09-03-2018 Nurettin Yıldız, Yıldız Mı Oluyor?
- 03-03-2018 Ne mutlu Meryem gibi çiçek olanlara
- 27-02-2018 Ruhi Daralma ve Bir Kur’an'i Reçete
- 22-02-2018 Malcolm X’ten Metin Yüksele : Şubat ayı, ırkçılığı lanetleme ayı olarak ilan edilmeli
- 06-02-2018 Gençlik ve Ailevi Sorumluluklar
- 31-01-2018 İslamoğlu Fobisi
- 19-01-2018 Mum Üzerine Tefekkür
- 05-01-2018 Kanlı Bir Çete Üyesi ile Söyleşi
- 08-12-2017 One Minute! Slogan değil İcraat
- 06-12-2017 Ve bir masum kedi vicdanımı tırmalar !
- 03-12-2017 Engelliler ve Aileleri
- 30-11-2017 Duvarların Ardında Tefekkür Notları
- 24-11-2017 Duvarların Ardında Anlam Arayışı
- 21-11-2017 Diyanet ve Kadın Lider
- 18-11-2017 Gölge Benlik ve Hapishaneler
- 16-11-2017 Siyasi Ahlak ve Suud'un Filistin Fetvası
- 14-11-2017 Övgüde ve Yergide Denge
- 10-11-2017 Asil Yalan Olgusu ve Ahlaki Meşruiyet
- 06-11-2017 Ahlaklı Dinsiz & Dinci Ahlaksız
- 02-11-2017 İntihar Olgusu ve Din
- 24-10-2017 Siyasi Holiganlık Zulümdür
- 19-10-2017 Aliya İzzetbegoviç ve Denge Ahlâkı
- 18-10-2017 İmtihan ve Onu Yönetmek
- 13-10-2017 Hikmet ve Tefekkür
- 06-10-2017 Sadrı Acıtan Satırlar
- 28-09-2017 Amerika'da İslamofobi ile Mücadele
- 23-09-2017 Kendimizle Yüzleşmek !
- 21-09-2017 Her hicret bir inkılâptır
- 20-09-2017 İkra!
- 12-09-2017 Kolektif Narsizm ve Tarikat Kadrolaşması Üzerine
- 07-09-2017 Menzilvanya ve Cübbeli Çetesi
- 31-08-2017 Önce İnsan Olmak
- 30-07-2017 Bağlı Olmak mı Bağımlı olmak mı?
- 21-07-2017 Fe Eyne Tezhebun ?
- 13-07-2017 Kadim bir Siyonist Gelenek Olarak Askeri Darbe ve 15 Temmuz
- 07-07-2017 Suriyeli Göçmen, Empati ve Ümmet
- 30-06-2017 Kürtaj ve Din : Jinekolog bir mahkum ile söyleşi
- 23-06-2017 Bayram, Gurbet ve Hicret
- 21-06-2017 Yetim, Suç ve Emanet
- 17-06-2017 Oruç : Hasret duygusunu yönetmek
- 15-06-2017 Tesettürün ruhu üzerine
- 10-06-2017 NEPOTİZM Mİ YOKSA İTİBAR SUİKASTI MI?
- 08-06-2017 Şaire Vefa Söze sadakattir
- 31-05-2017 Gece Kalkışı
- 25-05-2017 Duygu Yönetimi: Oruç ve Suç
- 19-05-2017 Biblioterapi : Okuyarak iyi olmak
- 17-05-2017 Soma Faciası ve Kader Tasavvurumuz
- 14-05-2017 Ölüm hangi renk?
- 14-05-2017 Ölüm hangi renk?
- 12-05-2017 Fıtrat Kanunu ve Megan Yasası
- 10-05-2017 13 Hurafesi - Fobisi ve Sosyal Etkisi
- 08-05-2017 Güçlü hafıza ağır bir cezadır
- 04-05-2017 Devlet Ana
- 02-05-2017 Hepimiz Emekçiyiz!
- 26-04-2017 Soykırım - Algı Yönetimi ve Sinema
- 24-04-2017 Değişimin Kodları: Algı, Duygu ve Davranış
- 20-04-2017 Referandum Sonrası Değerlendirme ve Sağduyuya Davet
- 15-04-2017 Siyasi Ahlak ve Başarı Tasavvurumuz
- 14-04-2017 Söz İbrahim Gibidir Onu Ateş Dahi Yakamaz!
- 12-04-2017 Amerika Suriye'yi niçin vurdu?
- 10-04-2017 Tavırda Denge ve Şehadet Hikayesi
- 05-04-2017 İdlip ağladığında İstanbul inlemeli !
- 30-03-2017 Ötekileşme Üzerine
- 27-03-2017 Hollanda İşgalinde Endonezyalı Mücahide Hanımlar
- 22-03-2017 Engelliler mi yoksa bilincimizdeki engeller mi?
- 16-03-2017 İnsan İsrafı ve İstidat
- 13-03-2017 Hollanda Despotizmi ve İç Muhasebe
- 09-03-2017 Rabbani Terbiye metodu ve Hastalık Tasavvurumuz
- 27-02-2017 Siyasilerin elinde kirletilen din
- 18-02-2017 Umarsızlığın Enkazı Altında Can Veren İnsanlık!
- 15-02-2017 Aşksızlığın Öteki Adı: Yahudileşmek Üzerine
- 09-02-2017 Siyahilerin Tarihi Şubat Ayı Kutlamaları, Küresel ırkçılık ve Donald Trump
- 30-01-2017 Umursadığımız kadar insanız
- 20-01-2017 İslamoğlu'nu Tahfif Etmenin Dayanılmaz Hafifliği
- 17-01-2017 Din ve Merhamet
- 17-01-2017 Din ve Merhamet
- 10-01-2017 İbn-i Hazm ve Aşk Psikolojisi
- 01-01-2017 Entellektüelizmden Sivil İtaatsiz Aydınlanmaya
- 05-12-2016 Farklılık, Birliktelik ve Başarı
- 27-11-2016 İsrail ve Yangın & Zulüm ve Adalet
- 27-11-2016 Ukraynalı Bir Bahkum Suç ve Psikiyatri
- 11-11-2016 Amerikan Seçimleri ve Donald Trump
- 07-11-2016 Amerikan Hapishanelerinde Mezhep Taassubu
- 01-11-2016 Siyer Dersinde Çağrı filmi ve İnsafsız Tepki
- 27-10-2016 Ah benim Darül acayip memleketim!
- 10-10-2016 Yıldızların Ortak Kaderi: Anlaşılamamak
- 04-10-2016 Muharrem ve Tevhid- Hicret ilişkisi
- 26-09-2016 İki ayaklı vicdan olmak: Edward Said'ten Rachel Corrie'ye
- 12-09-2016 Bayram, Gurbet ve Kurbiyet
- 01-09-2016 Nurculuk ve Tefrika
- 27-08-2016 Harre Vakası: İslam Coğrafyasında Engizisyon Uygulaması
- 10-08-2016 Şahıslara Değil Sorunlara Yoğunlaşmak
- 03-08-2016 Farklılıklarımızla Hep Birlikte Yaşayabilmek
- 21-07-2016 15 Temmuz Askeri Darbe Teşebbüsü Üzerine
- 15-07-2016 Uydurulmuş Din Sevginin Değil Nefretin Diliyle Konuşur
- 11-07-2016 Hangi Cümle Anlatır Seni ?
- 08-07-2016 Ne yapmadım?
- 04-07-2016 Küçük şeyler yüzünden !
- 28-06-2016 Kadir Gecesi Yetime Vefa Gecesidir
- 21-06-2016 Kitaba Uymak Saadeti, Kitabına Uydurmak Felaketi Netice Verir
- 13-06-2016 Amerika - Dinsel Sapma ve Terörizm
- 08-06-2016 Politik Şiddet - Siyah Panterler ve PKK
- 05-06-2016 Yüreği yumruğundan güçlü olan adam : Muhammed Ali
- 06-05-2016 Anne , Lider ve Öncü Toplum
- 29-04-2016 Filozof Kierkegaard ve Mescid-i Dırar
- 19-04-2016 Düşünce Özgürlüğünü Baskı Altına Alma Zilleti
- 30-03-2016 Cizvitler ve Gülen Hareketi
- 16-03-2016 Kalk ve Uyar!
- 10-03-2016 Gelenek ve Aile İçi Şiddet
- 03-03-2016 Uydurulmuş Din Tekfir eder, İndirilmiş Din Tefrik eder
- 23-02-2016 Nepentes Çiçeği
- 17-02-2016 İftira: Ahlâkın kollarındaki kelepçe
- 10-02-2016 Malcolm X - Metin Yüksel ve Küresel ırkçılık
- 18-01-2016 Fıtrat Müslümanları
- 14-01-2016 Huzur ve Tefekkür
- 29-12-2015 Aşk ve Hakikat
- 21-12-2015 Güç Tutkusu
- 04-12-2015 Engelliler ve Bilincimizdeki Engeller
- 30-11-2015 Meşru Müdafaa Hakkı ve Pasifist Yaklaşım
- 25-11-2015 Nefret Suçu ve Adavet
- 16-11-2015 Paris katliamı ve Roger Garaudy
- 09-11-2015 EZAN-I MUAHMMEDİ ve KIBRIS
- 04-11-2015 Tunde populi tunde Dei - Halkın Tokatı Hakkın Tokatıdır
- 26-10-2015 Vahyin Işığında Hakkı Tasdik Etmeye Engel Olan Amiller
- 17-10-2015 Sosyal Psikoloji Kuramları Işığında Şiddet ve Terörizm Üzerine
- 09-10-2015 İslamofobi ve Amerikalı Müslümanın Tarihi
- 06-10-2015 İğreniyorum diyebilmek!
- 01-10-2015 Denge: İtikadi İnhiraf'ın Reçetesi
- 23-09-2015 KURBAN: Varlıkta Sevgi Hiyerarşisini Yerli Yerine Koymak
- 18-09-2015 Kabe Kazası - Teodise ve İmtihan Tasavvurumuz
- 15-09-2015 Kadim Yahudi Geleneği: Tahrifat ve Algı Yönetimi
- 11-09-2015 Metruk bir sahil kenarındaki çocuk cesedinin düşündürdükleri
- 04-09-2015 Tefekkür Penceresinden Hilâl
Çok Okunanlar
Anket
Üçüncü İntifada Başlar Mı?
EVET | ![]() |
%32 |
HAYIR | ![]() |
%56 |
KARARSIZIM | ![]() |
%11 |